18 Ağustos 2011 Perşembe

baba oğula

başlarda
ben daha çocukken
uzak durdun benden
yayınlanmayacak lanetler geçti içimden

ben büyüdükçe üzerimdeki yükün arttı
her yer oldu cehennem

şimdi mi aklına uğradı büyüklüğün
kabul edemem bunu baba
ben yalnız büyüdüm,

üç meleğin hatrına
mezar başında sana ağlarım
hayatta bir kez,
senin yüzünden değil senin için
bu sefer filizlerin yaşlarımla büyüyecek,
beni büyütüğün gibi

acı büyük rehber

çizdiğin yollar kesik kesik
bu yüzden terketti hatıralar
ama ölüm tek engel değil ayrılmaya

elveda baba,
içim acıyor,
ikimiz yanyanayken,
kör kalplere elveda,
buluşmayan parmaklara

en fazla elveda,
en ayrık,
en benzer,
baba oğula...

mc

17 Ağustos 2011 Çarşamba

ve ben aşka obezite

dolduruyorum kalbimi sevginle, akla gelebilecek her türlü sevgiyle.
evrenin bütün kötülüklerini unutmayı seçiyorum.
insanın tek duygusu sevmek varsaydım şimdilik
aslında gerçekte de öyle.

bazen öyle kelimeler cümleler geliyor ki aklıma
sadece kendimle ve rüzgarla paylaşıyorum
ve merak ediyorum
rüzgar sana getiriyor mu dudağımdan dökülenleri
hiç biri yeni kelimeler değil
ama belki de sen geçince içinde cümlelerin
bayram ediyor kelimeler

ben olsa olsa ulağım aşkın kelamında
seyyah olur sağır yüreklere aşkı fısıldarım
rüzgar olurum ben en çok
yanından geçerim de sana belli etmem
hele bir gözyaşların akmayagörsün
hemen bir telefon kulübesine girer
kalbimi değiştiririm
ve sana olan yolculuğum başlar
ilk damlan düşmeden
silerim yanaklarını
evet
işte o rüzgar benim
hani geçenlerde başkaları sandığın

dedim ya ben bir ulağım
her gittiğim yerde kelimeler duyarım
yüreğim onları birleştirip masal anlatır çocuklara

dünyanın en ağır kalbi kimdedir sevgilim bilir misin?
sen hiç aşka obezite olan bir adam sevdin mi?
görmüyorlar
gözlerin, o güzel yüzün bütün suretleri kaplamış
ama onlar görmüyorlar
onun yerine
aşklarını kalplerine gömüyorlar
tüm dünya sen olmuş
ve ben tüm dünya sen olmuşçasına herkesi seviyorum
senin yerine
ve ben aşka obezite...

mc

12 Ağustos 2011 Cuma

askerde bir rüya

en son ne zaman bağırdığımı düşündüm geçenlerde
son ses müzik eşliğinde
güzel sesli adam benim için söylüyor
ben alt komşular için eşlik ediyorum
alt komşular zile basıyor
müziğin içine kuş sıkışıyor
içimden geçenler ayağa kalkıyor
evimizin uzun koridorunu aşıyor
kapıyı açtığımda gelen ecel
elinde bir yürek
ya o ya sen diyor
cevabı o da biliyor
akşama doğru bütün aile fertleri eve geliyor
annem gördüğü rüyayı anlatıyor
babam askerlik anılarını
ablam iş yaşamını
en sonunda yokluğumun farkına vardılar
annem rüyaya yordu yokluğumu
babam askerliğe
ablam uyuyordu
ben bağırıyordum
kimse duymuyordu
ecel dışında...

mc

11 Ağustos 2011 Perşembe

tatil

bakıyorum da
hep aynı pozlar hayata karşı
yüzlerine baksan hemen anlarsın geçmişlerini
bu kadar kolay işte insanı tanımak
ve atlamak başka yaşamlara
hey baksana
her yeni iş
her yeni okul
her yeni beden aslında bu monotonluktan kaçış değil mi?
bende kaçağım bu aralar
tatil cennetindeyim
ve bütün kırışıkları sildim suretimden
işte bu yüzden
gülüşüm içten

nihayet sesi geldi beklediğimiz günlerin
ve ben yeni doğmuşken
bu çağrıya kulak ver ve hükmet bedenine
haydi hep beraber tatile...

mc

ne garip

gelemedim kendime
o kadar uzakta bir siluetim ki...
ve uzakta bir güneş
biliyorum ki yakacak yürekleri
ama ateşe rağmen sürüyor ayaklarım bedeni
yanmak ne güzel iştir
içimdeki kötülükler çığlık atarken
ve ben onların dumanını kendimden kovalarken
hiç bilmediğim hayatlar kapımın önünde oynarken
sadece bir saniye durdum
ve seni düşündüm...
ne garip
hafızam boş
yürek kurak
dilim lal...

hoşgeldin yeni sevdalanmalar
kendine iyi bak yaşanmışlıklar
anıları kitap arasında kurutuyorum
ve ben imkansızı başarıyorum
seni unutuyorum
yeniliyorum
yenileniyorum...

mc

10 Ağustos 2011 Çarşamba

açlık

o kadar çok bağırdım ki zamanında
açlık diye
sağır yüreklere
gelecekte dedim
gelecekte çocuklar dedim
gelecekte çocuklar ölecek dedim
gelecekte çocuklar ölecek açlıktan dedim...

gelecekti,
geldi.


mc

telaş

daha yirmi üç
ama hayat çok güç

soruyorum aynaya
neden bu kadar yük?

filmlere ağlayan kalbim
kendine acımıyor mu?

sınırları aşmış aklım
taşarım diye korkmuyor mu?

bu ne cesaret!
ölüme kafa tutmak bu olsa gerek

peki niye bunca telaş?

mc

6 Ağustos 2011 Cumartesi

perdeler

bazen umudumuzu kaybederiz,sadece o zaman gerçekleri görebiliriz,diğer zamanlarda duygularımız perdedir.
bu cümle biraz aşk gibi..hani derler ya aşk gözü kör eder diye.  aynen öle işte.
hayatın farklı aşamalarında gözlerimiz kapanıyor ve hayatı olduğundan farklı görüyoruz. bu aslında çok iyi çünkü perdeler varken genelde hep mutlu oluyoruz. bu kötü çünkü perdeler varken gözlerin yüreğin önünde kendimizi birçok şeye kapamış oluyoruz.
bu biraz cesaret meselesi.
dünyada az miktarda insan o perdeyi yırtıp atma cesaretin sahip. geriye kalan insan topluluğunda ise duyguları keskin yaşadığı anlarda yani çok acı ya da çok mutlu anlarda o perdeler kalkar.
bence perdeler iyi. çünkü insan yüreklerimiz herşeyi görmeyi hissetmeyi kaldıramaz.