şair,
bu şiirde kaybettiği ruhunun yasını tutuyor ..
sana değil,
yazdıklarım,
üstüne alınma sakın.
bu şiir yüreğinde aşkı taşımış şanslı yürekleredir..
ki onlar
ne kin tutmuş
ne de kan kusmuş
ve de gün olmuş
ruhunu yitirmişlerdir
erkek, önce yaşamak ister aşkı
taşımak ister yüreğinde
bağırır şaka yollu
sağır yüreklere:
"ey Şems!
nerdesin?"
"Mevlana'm,
sen misin?"
gelen cevap ürkütür
aşk için ölmek gerekir mi diye?
ne kadar çok seversen
o kadar çok ölüyorsun bir bakıma
bir uçtan zaman aktıkça
diğer uçtan yaklaşıyorsun kaçınılmaz sona
"beni o kadar çok seviyordun ki,
bu ikimize de yetiyordu " der
ve çeker gider
o giderken , ruhun bedeni terkeder
sessizlik başlar
ya da sensizlik
eski yürekler çıkarılır en karanlık köşelerden
geçmişe sarılır herkes
zavallı yedek yürekler
sitemlerle devam eder kervan
"unutma! yeni gelen daha fazla alacaktır." gibi cümleler
ama her seferinde unutulur
yenileri gelince eskiler
aşkın kaç evresi vardır , bilmem
hepsini görmesende
mutlak uğrarsın en güçlüsüne
her daim yanlızlık senfonisine
ki ben kaç kez kalbimi şehit ettim
bile bile
kader mürekkep tutmuyorsa artık
korkusuz olmak gerek
ve herşeye iyi bir son yazabilmek
sonsuzluk diye birşey göremedim ben ..
her daim olduğu gibi
hayatımın cümlesi bitirir şiiri
"bir insanı seviyorsan onun mutlu olmasını istersin,
senin olmasını değil."
bu şiirde geçen kişi ve yüreklerin
gerçekle hayatla hiçbir bağlantısı kalmamıştır ..
mc