28 Nisan 2012 Cumartesi

pehlivan amca

mavi gözlü dev'e...
kahramansız kalan yel değirmeni savaşçısından ...

denize hükmeden gözlerini anımsıyorum
bir de her zaman bana söylediğin o cümleyi, o gür sesinle :
"Pehlivanım, aslanım, büyüyünce çocuklarına anlat, bir pehlivan amcam vardı, beni çok severdi" diye

kahramanım olmaya en büyük adaydın,
çok iyi bir insan,
yoksunluğunu her daim hissettiğim dedemdin.
yanında ne küçük kalırdım
hiç gitmeyeceksin sanırdım

ben seni anlatmak istiyorum pehlivan amca
sanki yıllar önce verdiğim bir sözü tutmak niyetiyle
uzun bir aradan sonra ekran karşısına geçiyorum

aklıma düştün birden
hayat boş gelirken
yüzümü gülümsettin
dilerim bana göstermediğin acıların son bulmuştur

sen temiz kalandın
anımsayamıyorum kim kimi terketti
beni acılar mahvetti
seni kimsesizlik katletti

boşlukları doldurduk,
değer kattık günlük ömürlere

sürekli durdum yazarken
kimi zaman aktım
ak saçların geldi gözümün önüne
ne muhteşem birliktelikti senin yüzün
mavi-beyaz bayrağı vardır belki de terk ettiğin bulgar yurdunun

bitmiyor pehlivan amca
ne yazılar
ne acılar
ne de mutluluklar ...

dilerim ömrün uzun ve güzel
dilerim gönlün genç ve delikanlı
dilerim her daim çevrende çocuk çığlıkları ..

mc

Hollanda Sanatının Altın Çağı

Karanlıkla Işığın Buluştuğu Yerde… 
Rembrandt ve Çağdaşları - Hollanda Sanatının Altın Çağı
Sakıp Sabancı Müzesi


Sergi, Rembrandt’ın yanı sıra, Hollanda resminin önde gelen isimlerinin bulunduğu 59 sanatçıya ait 73 tablo, 19 desen ve 18 obje olmak üzere toplam 110 eserden oluşuyor. Sergide ayrıca, yüzyıllar boyunca karanlık bir figür olarak kalan, eserleri uzun süre başka sanatçılara atfedilen ve yalnızca 35 eseri bilinmesine rağmen, dönemin en büyük isimleri arasında gösterilen Johannes Vermeer’in “Aşk Mektubu” adlı eseri de yer alıyor. Frans Hals, Jan Steen ve Jacob van Ruisdael gibi pek çok büyük ismin eserlerini de ağırlayacak sergi, dünya resim tarihinin en heyecan verici dönemlerinden biri olan Hollanda Sanatının Altın Çağı’nı tüm ihtişamıyla gözler önüne seriyor.

Geri/Ye/De Kalan

Şafak Taner 
Geri/Ye/De Kalan Fotoğraf Sergisi
10 Nisan - 6 Mayıs 201
Galeri G-art -  Maçka - İstanbul

15 adet, metrelik renkli ve siyah-beyaz baskıdan oluşan serginin en ilginç yanı gerçeküstü bir zaman ve forma sahip görsellerin hiçbirinde dijital manipülasyona yer verilmemiş olması ve fotoğrafların tamamının gerçek görüntülerden oluşması. Taner, sergi kurgusunda ayrıca performans niteliği taşıyan interakif bir projeksiyon tekniğini de kullanmakta.

"Tuttuğum günlükleri birkaç zaman sonra geri dönüp okumaya çalıştığımda, el yazımın çirkinliğinden hiçbir kelimeyi çözümleyemediğimi farkettim ve o an fotoğrafla kendi tarihimi kaydetmenin en doğru yol olduğuna karar verdim." diyen Şafak Taner, sergisini mizahi bir tavırla tanımlıyor. Taner'in bu sergiyle ulaşmak istediği nokta, günlük hayatın kaydedilmesi için fotoğraf çekmenin aslında fotoğrafın en temel amacı olduğunun ortaya konması.

kaynak: ntv