12 Mayıs 2010 Çarşamba

Afrikalı Leo

Afrikalı Leo
Amin Maalouf
Yapı Kredi Yayınları
373 Sayfa
Puan:9.9

Afrikalı Leo,gerçek bir yaşam öyküsünden çıkarılmış düşsel bir yaşam öyküsü:"Bir berberin sünnet ettiği, bir papanın vaftiz ettiği" Hasan ibn Muhammed el-Vezzan es-Zeyyati alias/namıdiğer Giovanni Leone de Medici'nin, Leo Africanus yani Afrikalı Leo'nun öz yaşam öyküsü- yazmış olsaydı yazacağı gibi...

Amin Maalouf, bu ilk romanında -daha sonra Semerkant, Tanios Kayası, Doğunun Limanları, Yüzüncü Ad ve öteki romanlarında da yapacağı gibi- tarihle/tarihten olağanüstü bir halı dokuyor. Bir uçan halı...

Yaklaşık yirmi yıl önce yazılmış bir roman. Okuyucuyu uçan halısıyla tarih içinde gezdirip birbirinden ilginç olaylar yaşatan harika bir eser.

Kitaptan Bölümler:

Ölüm yaşamımızın iki ucundan tutmakta:
Yaşlılık ölüme, çocukluktan daha yakın değildir.


Belki bir gün birinin onlara, bunları kesinlikle yitirmiş olduklarını, ve insanın ayakları üzerinde doğrulabilmesi için önce yere düştüğünü kabul etmesi gerektiğini anlatması gerekecek


Ben öğrenim için gelmedim. Çünkü bilgi insanın kollarını ağır zincirler gibi aşağıya doğru çeker. Sen hiç bir hukukçunun bir orduya komutanlık ettiğini ya da bir krallık kurduğunu duydun mu?

Böyle korkak olma.Çocukken büyüklerin giz olarak sakladıkları şeyler söylemedin mi hiç? Onlar gerçeklerdi, sen haklıydın. Kendi içinde o çocukluğu bulmalısın.Çünkü o çocukluk günleri, gözüpeklik günleriydi.


Yaş yirmi olursa, akıllıca davranmamak akıllılıktır.


Belki de varsıl ve güçlü insanların yazgısıydı bu.Varsıllıklarını kazanmakta yetenekten çok talihin etkili olduğunu görürlerse, talihe metresleriymiş gibi bakıp ona tıpkı bir totem gibi saygı gösterirler.


Aşk, bir kuyunun kıyısında susuzluktur.
Aşk çiçektir,meyve değil.


Nasıl bir mayayla yoğrulmuşsun ki bir kentinizin ardından bir başkasının,bir anayurdun ardından bir başka anayurdun, bir kadından sonra başka bir kadının yitirilmesini , üstelik de uğurlarında hiç savaşılmadan yitirilmesini hiç yerinmeden, arkana bile bakmadan kabul edebiliyorsun?


Devleti, halifelerin yönettiği süre içerisinde Müslümanlık bilgiyle, kültürle donanmıştı.Din bu dünyanın işlerine barışla egemendi.O zamandan sonra güç egemen oldu, inançsa sultanların elinde bir kılıçtan başka bir şey değil.


İnsanlar, yabansı bir alışkanlıkla,kendilerini korkutan hayvanların adını alırlar, kendilerine bağlı olan hayvanların adlarını hiç almazlar.


Herkes aynı görüşü paylaşırken ben yüzümü başka yana çeviriyordum;gerçeğin başka bir yerde olduğu kesindir çünkü.


Ve bütün sevdiklerim arasında ilk göçen ben olmak isterim. En son yere, Yaradan'ın gözünde kimsenin yabancı olmadığı ülkeye doğru...

2 yorum:

  1. Bu kitabı çok duydum, ama bir türlü kısmet olmadı okumaya. Ama bu tanıtımın çok iyi oldu. Elimdeki kitapları okuduktan sonra, okuyacağım ilk kitap bu olacak ;) Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. son zamanlarda okuduğum en iyi kitaptı, tarih ve serüven bir arada,iyi okumalar

    YanıtlaSil