12 Aralık 2010 Pazar

Kitab-ül Hiyel

Kitab-ül Hiyel
İhsan Oktay Anar
İletişim Yayınları
144 Sayfa
1996 Basım
Puan: 9.0

Lalezar Necep Bey'in, Kılıç Ali Paşa Camii muvakkitlerinden Kedigöz Beşir Dede'den naklettiği bir rivayete göre, Calüd, Gülhane Hatt-ı Humayunu'ndan bir yıl, Cüstinyani'nin Cadde-i Kebir'de Fransız Tiyatrosu'nu açmasından ise altı ay sonra, Diyarbekirli ikiz hiyelkârların da yardımıyla yeni bir devridaim makinesi yapmaya koyulmuştu. Artık otuz yaşını çoktan geride bıraktığı için, gücünü barındıran saçları ağarmaya yüz tutmuş, ancak Suvaş sefaretinin dükkanlarından birinde perükarlık yapan Angilidis Efendi'nin siyah saç boyaları imdadına yetişmişti. Kendini daha fazla yorup iktidarını israf etmek istemediğinden makinanın hesaplarını Samur ve Yağmur Çelebiler'e yaptırıyor, zavallılar adeta nefes bile alamadan çalışırlarken o gün boyu Galata balozlarını dolaşıp keyfine bakıyordu. İkizler ise, babalarından çok daha küfürbaz birinin yanına düştüklerini anlamalarına rağmen, konu komşuya, 'Aramızda akrabalık falan yok. Biz sadece onun yanında çalışan iki efendiyiz, ' deyip durumu kurtarıyorlardı.

Osmanlı üstadı İhsan Oktay Anar'ın, yıllar önce yazdığı bu kitabını da okuyup seriyi tamamladım ve gelecek kitabını bekliyorum artık. Mekanik kitabı, yani Kitab-ül Hiyel, bazı icatların hayat hikayelerini anlatıyor.Tabi arada kahramanların hayat hikayelerine de yer veriliyor.

Kitaptan Bölümler
Ustaların kılınç yapmak için saatlerce ve günlerce dövdükleri demir neden serttir, bilir misin?O, insanoğluna hemen boyun eğmez, çünkü onların, kendisiyle işleyecekleri suçları bilir. Bu yüzden de ortak olacağı günahların bedelini ateşte dövülürken peşinen öder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder