8 Aralık 2009 Salı

Kophenhag- Gün 2

Zirve ile ilgili son haberleri vermek istedim:

"Başbakanımız Kopenhag'a gitmelidir..."
WWF Türkiye, Doğal Hayatı Koruma Vakfı Başkanı Akın Öngör: "Başbakanımızın Kopenhag’a giderek liderlik yapmasına büyük gereksinim vardır…"
...
Dünya bankası verilerine göre bugün yeryüzünde insanların dörtte biri günde 1 Doların altında gelir ile yaşıyor, 1 milyar insan temiz içme suyuna ulaşamıyor… 1.6 milyar insana elektrik götürülemiyor ve 3 milyar insan sağlık hizmetlerinden yoksun … Hal böyle iken bir de iklim değişikliği sonucu ; alçak bölgelerde ve kuraklıklardan etkilenecek yüz milyonlarca insanın kitleler halinde göçleri ile güvenlik sorunları çıkacağı düşünülüyor....
devamı...




"Kopenhag'da kurtuluşa adım atılabilecek mi?"
Kopenhag'da devam eden BM İklim Zirvesi boyunca "iklim orucu" tutan Dr. Uygar Özesmi'nin günlüğünden...
Gece yarısı başlayacaktım ama dayanamadım 2 saat önce başladım… neden bilmiyorum… yemek istemedim… artan bir derin sıkıntı ve tepki var içimde. Nasıl olur da lider dediğimiz bu insanlar milyonlarca aç insanı düşünmez ve insanlığın çekeceği acılara kayıtsız kalabilirler?

Nasıl olur da belli bir medeniyete ulaşmış olmamız gereken bu çağda hâlâ buna izin verebiliriz? Üstelik gerekli önlemleri almazsak sadece insanlık büyük acılar çekmekle kalmayacak, çökerken yanında bir sürü eşsiz canlıyı da beraberinde götürecek… yani bize Kopenhag’a kadar sunulan bir çöküş ve ölüm senaryosu.

İklim orucu ise yaşam ve kurtuluşa dair. Yemeyi 2 hafta boyunca red ederek umuyorum durumun ne kadar ciddi olduğunu, vicdani olarak içinde bulunduğum büyük ağırlığı anlatabilirim. Bir de bu eylemle artık kelimelerin tükendiği, toplumun gidişatının anlaşılmaz olduğu noktada gerçeği ortaya koyma ihtiyacı var derinlerde… Bu tepki başarıya ulaşmayabilir ama bu tepkiyi koymamış olmayı sindiremiyorum… en iyisi sindirmemek! Türkiye’de yüzlerce insanın dayanışma içinde iklim ve yaşam için günlük oruç tutmaya başlamış olması ise ne kadar cesaret verici… evet bu konu bu kadar önemli....
devamı...


Türkiye'nin tehlikeli yükselişi
İklim Platformu: "Sera gazında tehlikeli artış! Türkiye dünyada en hızlı artış oranına sahip, bu da rekabet gücümüzü zayıflatıyor. "
...
- 1990-2004 yılları içerisinde OECD ülkelerinde enerji kullanımında karbon yoğunluğu yüzde 4,2 azalırken aynı değerin Türkiye’de yüzde 6,5 oranında artmış olması düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde Türkiye’nin rekabet gücünü zayıflatıyor.
- Türkiye’nin, 1990-2007 yılları arasında sera gazı salım artışı yüzde 119 olarak gerçekleşti. Bu dünyanın en hızlı artış oranıdır. Bu artış hızının devam etmesi düşük karbon merkezli yeni ekonomiye geçiş sürecinde Türkiye için önemli bir engel oluşturuyor...
devamı...



Ve dün neler olduğunu okumak için buraya tıklayabilirisiniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder