Kimler katılacak, ne kararlar alınacak, atmosfere ve dünyaya zarar veren gazların salınımı seviyesi ne olacak,hangi sözler verilecek ve daha da önemlisi verilen sözlerin ve yapılacak anlaşmaların ne kadarı uygulanacak?
Bir sürü soru ile karşıladık bugün iklim zirvesini. Bu tarihe kadar burada yayınladığım ve takip ettiğim haberlerle, katıldığım ve yeni yeni takip etmeye başladığım iklim gruplarıyla dünyamızı, dünyamızı bekleyen iklim değişikliklerini, bunu engellemek için neler yapabileceğimizi ve bu zirvenin ne kadar önemli olabileceğini anladım, aslında anlamaya çalıştım...
Vardığım ilk sonuç, alınacak kararların bizi aldatmaması gerektiğidir. Geçenlerde okuduğum bir haberde ülkelerin hedeflediği "karbon salınımı %x azaltma" formülünün-ki bazı ülkeler x' e imkansız ve anlamsız değerler veriyor- uygulanmasının şu anki şartlar altında mümkün olmadığı yazıyordu, yani sadece oy toplamak ya da insanların sesini kısmak adına söylenmiş yalanlar. Tabii ki umarım gelişen teknoloji sayesinde belki de ülkeler salınım hedeflerine ulaşacaktır ama benim adım Polyanna değil ve söylenenlerden çok yapılanlara bakacağım..
Dolayısıyla bu zirveden beklentimin karşılanıp karşılanmadığı bir iki yıl içinde netleşecek. Nitekim bundan önceki anlaşmanın ne kadar uygulandığı ortada.Yıllardır var olan bir sorun ne zaman çözüm bulacak sanırım 2012 gibi filmler gerçek olunca...
Bence zirvenin en önemli yönü; küresel iklim değişikliği konusunda gerçekten bir şeyler yapmak isteyenlerin bildiklerini diğerlerine anlatmak için müthiş bir fırsat verebilmesidir. Yoksa devlet başkanlarının göz boyamalarına ihtiyacımız yok.
Burada bi parantez açmak istiyorum; iklim değişikliği,kyoto protokolü gibi konularda genel bir bilgi edinmek ya da bilgi haznenizi genişletmek isterseniz şu haberi okuyun derim.
Birşey yapmak için beklemeyelim, çünkü artık zaten iklim değişiklikleri etkisini göstermeye başladı ve devam edecek,şu anki önlemler ileride şu anda kötü olan durumların daha da kötüye gitmemesi için-belki de canlı türlerini tek tek yok etmemesi için- yapılacaklardır.
Doğa alarm veriyor ve umarım onu geri kazanabiliriz...
Şimdi biraz Kopenhag' a gidelim:
Tarihin en büyük iklim toplantısı, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da 192 ülkeden 15 bin kişinin katılımıyla başladı. İki hafta sürecek toplantılara 105 dünya lideri de katılacak. Amaç 2012'de sona erecek Kyoto Protokolü yerine yeni bir anlaşma koyabilmek.
Toplantıda, sera gazlarının atmosfere salınmasının azaltılması ve yoksul ülkelere temiz teknoloji için milyarlarca dolarlık yardım yönünde anlaşmaya varılması hedefleniyor.
Bu arada aralarında Guardian, Le Monde, El Pais ve Toronto Star gibi gazetelerin bulunduğu, 45 ülkeden 56 gazete, bugün dünya liderlerinden esaslı bir karar almalarını isteyen, aksi halde iklim değişiminin yerküre üzerinde yıkıcı etkisi olacağı uyarısında bulunan ortak bir yazı yayımladı.
Öte yandan çevreciler, 12 Aralık'ta gerek Kopenhag'da, gerekse dünyanın diğer yerlerinde delegeleri mümkün olan en iyi anlaşmaya varmaya teşvik için gösteriler düzenlemeyi planlıyor.
Zirvenin en önemli amacı düşük karbon medeniyetine emekleyerek de olsa ilk adımları atmak. Hedeflenen karbon salınım oranın bugünkü salınımların 2020 yılına kadar yüzde 40 azaltılması olarak belirlendi. Uluslararası İklim Değişikliği Paneli'nin açıkladığı verilere göre 2050 yılında kadar karbon salınımlarının yarı yarıya azaltılması gerekiyor yoksa felaket kaçınılmaz olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder