5 Temmuz 2011 Salı

tribal enfeksiyon

hayatta üç silahşörler var: iyi, kötü , çirkin.
ve insanlar herşeydir aslında... nasıl yani mi? kendi içini aç bak ve bütün iyileri, iyilikleri ; kötüleri, kötülükleri; çirkinleri, çirkinlikleri gör, tabi yeterince cesarete sahipsen. boğulacağını, kendini vuracağını bile bile, ucunda ölüm olduğunu göre göre. benim dünyamda ölüm her zaman ruh içindir. beden ölmez, ruh ölür, defalarca...
haydi, öldürelim ruhlarımızı o zaman.
tabi buna bir ad koymak lazım: tribal enfeksiyon ...
bir nevi kişinin kendine trip atması...
bir savaş ve sadece sen ve aynadaki suretin.
yüreğin bu aralar fazla sıkıntılıysa, cesaretin varsa, ağlamak istiyorsan, yüreğini temizlemek için.
derin nefes al.içindeki herşeyi aynaya üfle güçlüce. ve izle böylece, kendi hayatını uzaktan. önce sevdiklerinden başla: ailen , sevdiğin , arkadaşların.
onların için yapman gereken veya yapabileceğin birşey var mı? onları düşün, güzel dileklerle onlara veda et. böylece onları unut ve kendine odaklan.
sadece kendine. bak saçlarına, kaşlarına, yüzüne, neler eksik neler fazla,ne yapmalı güldürmek için kendini. görüyorum güldüğünü,ne kadar kolaymış gülmek yalnızken.
aynaya bakıyorum ve kendimi arıyorum.
aynaya bakıyorum ve gülebiliyorum.

bunları ara sıra yapmak lazım. kendine trip atmak, suretine aynada dikkatlice bakmak, kendinle yalnız kalmak, kendinle konuşmak dudağını oynatmadan, seni dünyada en iyi anlayacak kişiyle yani kendinle durum değerlendirmesi yapmak.ve en önemlisi bu seansın sonunda gülebilmek ve hayatı s.ktir etmek...

...Budistlerin yaptığını yap ve her sabah omzundaki küçük kuşa sor:
"-O gün bugün mü?Hazır mıyım?Olmak istediğim insan mıyım?Kariyer, iyi maaş, araba ve ev taksitleri...hayattan istediğim şey bu mu?"
(Yakamdaki Yüzler - Can Dündar)

...Aynalar şehrine geldim çünkü benim hikâyemin önünü, benden evvel kaleme alınmış bir başka hikâye tıkıyor. Aynalar şehrindeyim çünkü bir kez şu bendi yıkabilsem sular çağlayacak, deli deli akacak; hissediyorum.”...Aynalar şehrindeyim çünkü ben bir korkağım; ve ne olduğunu bilen her korkak gibi, bu sırrı kendime saklıyorum.”
...Aynalar şehrine geldim çünkü benden evvel yazılmış bir hikaye içindeyim.Aynalar şehrindeyim çünkü kim olduğumun peşindeyim.
(Şehrin Aynaları - Elif Şafak)


aynalar şehrine girin, bence her gün.
kendinizle konuşun.
tribal enfeksiyona maruz bırakın ruhunuzu. iyileşmek için kendinizin doktoru olun.
ve bu yazıda yaptığım gibi bazen saçmalayın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder