19 Ekim 2010 Salı

An Inconvenient Truth

Süzüle süzüle akan şu nehiri seyredersiniz.
Rüzgarda hışırdayan yapraklara kulak verirsiniz.
Kuşları dinler, ağaç kurbağalarını duyarsınız.
Biraz uzaktan, bir ineğin sesi gelir.
Çimenleri hissedersiniz.
Nehirin kıyısında,çamur suya rengini verir.
Sessizdir.Huzurludur.
Ve aniden bütün bunlar içinizde bir coşku yaratır...
ve derin bir nefes alıp, dersiniz ki...
"hakikaten, ben bütün bunları unutmuşum."
--------------

Her iki partide de burunlarının dibindeki bu duruma uzak durmaya çalışan değerli politikacılar var.
Çünkü doğruluğunu kabul edip, onayladıklarında büyük değişiklikleri zorunlu kılacak olan manevi ve ahlâki tedbirlerin kaçınılmaz olacağını biliyorlar.
tabii ki bu ülkenin tarihindeki en büyük lanet krize bir çözüm bulmazsanız!
------------------------------

Himalayalar'da ise dikkate değer bir problem var...
çünkü dünya üzerindeki insanların %40'ı içme sularını, kapasitelerinin yarısından çoğu buzullardan gelen erimiş su olan nehirler ve kaynak sularından sağlıyor.
Ve önümüzdeki 50 yılda,bu %40'lık kesim erime yüzünden ciddi bir su kıtlığı ile karşı karşıya kalacaklar.
---------------

Oğlum elimi bırakıp yolun karşı tarafındaki arkadaşına yetişmek için caddeye fırladı.
Altı yaşındaydı.
Makine, onun için nefes alıyordu.
Muhtemelen onu kaybedecektik.
Sonunda hayata döndü.
Bir ay hastanede kaldık.
Sanki zaman önemini kaybetmiş gibiydi...
sanki her şey elimizden kayıp gidiyor sıradan, önemsiz gözüküyordu.
Öyle cesur, öylesine...
öylesine yürekli bir adamdı ki!
Bu olay, önce dünyamı alt üst etmiş...
sonra da içi boşalana kadar silkelemişti.
Dünyadaki var oluş nedenim dahil, her şeyi değiştirmişti.
Bu dünyadaki zamanımı nasıl geçirmeliydim?
------------------

Yeni bir bilimsel araştırma buza ulaşmak için 95 km'ye varan uzun mesafeler yüzerken boğulmuş halde bulunan kutup ayılarına ilk kez rastlandığını, gösteriyor.
Böyle bir duruma daha önce rastlanmamıştı.
-------------

Dünya üzerindeki baskımızı arttırıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder